27 Eylül 2014 Cumartesi

Yağmurda ağlayan kadın(11)

içerisi karanlıktı, holün ışığını yakıp dolaşmaya başladım evin içinde. salonda yok, mutfaktada, diğer odaları dolaşmaya başladım kendi evimde hırsız sessizliğinde. en son onun kaldığı odanın kapısını araladım.
yatağın görünen kısmı düzenliydi. kapıyı tamamen açtım ışığı yaktım. yatak öncekinden daha düzenli biçimde toplanmıştı. mutfakta aldığım kahvaltılıklar dolaba yerleştirilmiş, kullanılan tabaklar yıkmış vaziyetteydi. belli ki minnet görevini zaten düzenli olan evimi düzenlemekle geçirdiğini balkona astığı yıkanmış çamaşırlarımdan anlamıştım. ama o yoktu. adını bile bilmediğim yağmur kız evde değildi.

ulan hiç aklımdan geçmemişti sanki gitme ihtimali. belki de ara sıra özlem duyduğum düzenli hayat hayaliydi bunu bana düşündüren. salondaki deri koltuğun üzerine attım kendimi. daha oturur oturmaz çalan zille birlikte yerimden fırladım kapıya doğru.

kesin hava almaya çıktı, anahtarı bırakmayan benim gibi bi düşüncesiz hıyarın yüzünden de kapıda kaldı. dışarıda bi yerlerde beni bekledi, geldiğimi farkedince de tekrar diyodum kendi kendime. hatta ulan hıyar herif sikindirik bi işten bu kadar geç dönersen kız kapıda kalır böyle diye hayıflanmaya başlamıştım bile daha kapıyı açmadan. zil ikinci kez çalıyordu.



Yorum Gönder

Görüşlerinizi belirtin :

Start typing and press Enter to search